3 Mayıs 2015 Pazar

KİTAPLIK TURU


Odamla ilgili milyonlarca soru alsam da şimdilik oda turu yapmayı düşünmüyorum. Onun yerine yeni bir kitaplık turu yapmaya karar verdim. Çok da toplu değil ama en doğal haliyle kitaplığım!
Kitaplığımı Tekzen'den almıştım. Hala var mı bilmiyorum ama fiyatı da uygundu. Genel olarak böyle gözüküyor. 
Takı askılığını English Home'dan aldım. Polaroid kamerayla ilgili bir yazı yazacağım, altındaki kitaplar da şu an okuduğum kitaplar. 
Buda mumluğu odamda en sevdiğim şey, hasırcı gibi bir yerden almıştım. 
Sol üst raf oluyor burası. Bu rafta olan kitapların tek ortak noktası aşırı şirin görünmeleri sanırım. KSNE'i koyacak bir yer bulamadım şimdilik orada duruyor. Onun dışında mum, minik kutular ve güneş gözlüğüm var. 
Ciltli kitapları çok sevmesem de…Minik bir TBR kavanozu, kumbara ve kitaplar. 
Telefon kulübesini Eminönü'nden almıştım. 
Tüm distopyamsı seriler bu rafta. Gölge ve Kemik hala okumam gerekenler arasında. Eğer Yaşarsam'ın da ikinci kitabını almalıyım!!
Bu en alt raftan pek memnun değilim ama eğilip bakmadığınız sürece çok da net gözükmüyor zaten ^-^
İpek Ongun - Bir Genç Kızın Gizli Defteri hayatımın serisi. 
Bir kaç manga ve stormtrooper oyuncağım.
O kavanoz neden orada bilmiyorum. 
Edebiyat dergileri, parfümler..
Sağ üst rafta filmlerim ve albümlerim var. 
Valinin Düşüşü'nü hala okumadım. Okuyunca serinin incelemesini yapacağım, bununla ilgili çok fazla soru geliyor.

Bir kaç manga daha!
 
Bu da diğer en alt raf. Bunu da pek sevmiyorum ama dediğim gibi çok gözükmüyor. 





30 Nisan 2015 Perşembe

Kitap Alışverişi #1

Bu ayın ortalarında yaptığım bir kitap alışverişi, kitapların bazılarını okudum hatta yorumunu bile paylaştım. 

                    


1) LOLİTA - Vladimir Nabakov 

Konusu, orta yaşlı bir adamın 12-13 yaşlarındaki bir kıza aşkı ve ona karşı olan cinsel tutkusuyla girdiği bunalımlar. 

Bence baya ilginç bir konusu var. Kitap hakkında benim de çok bir fikrim yok, neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Klasikleşmiş bir kitap ve izlemek isterseniz filmi de var. 

2) TRENDEKİ KIZ - Paula Hawkins

Bu kitabı da instagram sayesinde aldım. Özellikle kapağı mükemmel. 

Kitabın arkasında yazdığını göre konusu,
 Rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu. Çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dâhil olmaya karar verdi.

Gerilim kitabı olduğu için ayrıca ilgimi çekti, okumaya başladım ama her zamanki gibi araya binlerce kitap soktuğum için hala bitmedi.

3)Keşke Senden Nefret Edebilseydim - Lucy Christopher

Bu kitabı okudum, bitirdim, yorumunu bloguma yazdım bile. Bakmak istiyorsanız link: Keşke Senden Nefret Edebilseydim Kitap Yorumu

4) ILLUMINATIONS - Arthur Rimbaud

Arthur Rimbaud en sevdiğim Fransız şairlerden. Bu kitap da onun yazılarının derlemesi. İsterseniz daha sonra bu kitap ve Arthur Rimbaud ile ilgili bir yazı yazabilirim *-*

5) TIFFANY'DE KAHVALTI - Truman Capote 

Audrey Hepburn, bu kitabı ya da filmini hepiniz görmüşsünüzdür. 

Konusu, 
Holly gününü gün eden ve istediği her erkeğe sahip olan bir kızdır. Ancak sonra yan dairesine taşınan genç adama aşık olur ve zamanla bu platonik bir aşka dönüşür. 



6) BİR GENÇ KIZIN UYUŞTURUCU GÜNLÜĞÜ

Bu kitabı da okudum ve yorumunu paylaştım. Link: Bir Genç Kızın Uyuşturucu Günlüğü kitap yorumu

7) PERSEPOLİS - Marjane Satrapi 

Marjane Satrapi'nin İran rejimindeki otobiyografik çalışması. 

Filmini bir çok kez izlemiştim, çizgi romanını da uzun süredir almak istiyordum. Aldığın için teşekkürler anne <3  



28 Nisan 2015 Salı

Kitap Yorumu // YABANCI

     Konusundan bahsedeyim önce. L'eihr adında bir gezegen var. Bunlar bizden daha gelişmiş falan. Klonlanmayı bulmuşlar vs. Dünya'yla bu gezegen arasında bir öğrenci değişim programı oluyor. Neden? L'eihrlılar ve Dünyayılar birbirini daha iyi tanısın diye. 3 adet l'eihrlı Dünya'ya geliyor ve bizim ana karakterimiz olan Cara'nın evinde de bir tanesi kalıyor ''Aelyx''.
Cara okul birincisi ve istediği üniversiteden burs almak için bu değişim programına katılıyor. İkinci kitapta da Cara, L'eihr'a gidiyor.

Kitap akıcıydı hızlı okunuyordu falan da okurken ben ne olacağını hiç merak etmedim. Öncelikle bana Aelyx'in aşırı mükemmel oluşu çok itici geldi. Gerçi kız da mükemmel sayılırdı. Çift olarak çok iticiler. Kitap çok saçma ilerledi (bence). Amerikan lise dizisi klişeleriyle, mükemmel erkek bi de üstüne aşırı havalı olması için uzaylıların eklendiği bir kitap. Özellikle kitabın bi bölümünü anlatmam lazım, ağlayacaksınız. 

Öğrenci değişim programıyla birbirlerinin kültürlerini öğrenmeye çalışırken bir de olayın içine cinsellik giriyor. Hani tamam uzaylılar falan, gezegen bulmuş yazar güzel, iyi de NEDEN UZAYLILARA ÖZEL SEVİŞME STİLİ BULDUN BE KADIN. 

     Merak ettiğinizi biliyorum onu da anlatayım. Aelyx, Cara'nın omuriliğinde ellerini gezdirip değişik noktalara dokunarak sürekli nabzını sayıyor, 90… 100…120 falan. Korkunç. Biri benim bu şekilde nabzımı saysa ağlardım, ciddiyim. Sonra Cara da çocuğun üstüne çıkıyor, öpüyor falan bizim buralarda böyle yapılır diye. 

     Sonuç olarak ben beğenmedim. Okumasam da olurmuş. Evet akıcıydı, kapağı da güzel ama konu ve içerik fazla iyi değildi.

27 Nisan 2015 Pazartesi

TATİL-YOLCULUK (tavsiyeler, çantamda ne var...)

   Okul zamanı genellikle kendi tatilini kendin yaratmalısın felsefesine uysam da bu sefer gerçekten okul tatil ve ben de kısa bir yolculuğa çıktım.

  Yanıma neler alıyorum? 


Cüzdan ve kitap en gerekli iki üyesi çantamın..
Anıları fotoğraflamak için polaroid kamera!
Yakında polaroid kameramla ilgili bir yazı yazacağım, takipte kalın!

Çok problemli bir cildim yok ama kapatıcılar, bb kremler her zaman yanımda. 


Havalimanına giderken makyaj yapma taraftarı değilim o yüzden sadece sephoranın o lipbalmımsı şeyini sürüyorum. Rengi aşırı hoş ve en güzel yanı havaalanında acıkıp fiyatlara katlanamazsanız bunu yiyebilirsiniz! Çünkü kolalı ve tadı çok güzel :3

Son olarak: eyeliner, kaş kalemi, göz kalemi ve far. 

  Ne Giyiyorum? 

   Uçağa ful makyaj, topuklu vs. gelen insanları hiç bir zaman anlayamamışımdır. Kesinlikle tayt, tişört ve sweatshirt! He bir de sırt çantası.



   Yolculuk ''Playlist'im

* God Help The Girl- Come Monday Night
* Lana Del Rey- Radio
* Henry- Trap
* The Killers- Somebody Told Me
* The Neighbourhood - icanteveven


        








26 Nisan 2015 Pazar

Muhtemelen Daha Önce Duymadığınız 3 Güzel Film

Birazdan tavsiye edeceğim 3 farklı tarzdaki filmleri muhtemelen daha önce izlemediniz hatta duymadınız. İzleyince beğenir misiniz bilemem ama benim en sevdiğim filmlerden bazıları da bunlar: 



1- GOD HELP THE GIRL

Filmin konusu God Help The Girl grubunun ortaya çıkışı. Ana karakter Eve (Emily Browning <3) duygusal, mental sorunlarıyla şarkılar yazan bir kız. Kendi gibi insanlarla karşılaşıyor: James (Olly Alexande) ve Cassie (Hannah Murray, Skins dizisinden bilirsiniz) Bu üçlü pop tarzında bir grup kuruyor. 

Müzikal tarzda bir film ve gerçekten çok şirin! Tembel bir pazar günü dondurma eşliğinde izlenecek bir film. 

Filmi izlemeseniz bile içinde geçen şarkılara bir bakmanızı öneririm, hepsi çok güzel. 



2- ARINMA GECESİ: ANARŞİ

''Arınma Gecesi: Anarşi'', ''Arınma Gecesi''nin ikinci filmi ama bence ilk filmi izlemenize gerek yok. Genel olarak serinin konusuna gelirsek, Amerika'da suç oranının azaltılması için yılın belirli bir günü 12 saatliğine tüm suçlar legal oluyor. Böylece insanlar ''arınıyor''. 

İlk film bir evin içinde geçiyor ve daha gerilim konulu ki bence çok da iyi değildi. İkinci film ise belgesel mantığında, etrafta neler olduğunu görüyorsunuz. Farklı insanların arınışını izliyorsunuız; zenginler, fakirler...Konusu çok da imkansız bir şeyi anlatmadığından çok etkileyici bir filmdi, bir o kadar da havalı. 






3- ETERNAL SUNSHINE OF THE SPOTLESS MIND

Başrollerde Jim Carrey ve Kate Winslet var. Birbirinden çok farklı karakterlere sahip olan bu ikili bir şekilde karşılaşıyor ve aşık oluyorlar. Ancak bir gün Clementine(Kate Winslet), Joel(Jim Carrey) ve onunla ilişkisine dair hiçbir şey hatırlamıyor. Joel araştırdıktan sonra Clementine'ın, eski aşklarınızı kafanızdan silen bir kuruma gittiğini farkediyor. Joel bu duruma anlam veremiyor, sinirleniyor ve o da Clementine'ı kafasından sildiriyor. Silim aşamasında kararından vazgeçiyor ve anılarına tutunmaya çalışıyor. 

Yağmurlu günlerde izlenecek tarzda bir aşk filmi. 


                 

Kitap Yorumu // KIZ KARDEŞİM İÇİN (5/5 az bile)

  Öncelikle ben bu kitabın ''Kız Kardeşimin Hikayesi'' filminin kitabı olduğunu bilmiyordum almadan önce, instagramda görmüştüm. Biraz uzun ama okuduğunuza değecek bir kitap.

 Konusuna gelince, bir aile var ve kızları Kate lösemi. Kate'in hayatta kalabilmesi için ilik nakli yapılması gerekiyor, doku uyuşması için bir çocuk daha yapıyorlar, o da Anna. Kitapta Anna 13 yaşında, Kate 16. Kate'e böbrek nakli yapılması gerekiyor. Anna ona böbreğini bağışlamak yerine bir avukat tutup kendi bedeni üzerindeki hakkını korumak için ailesine dava açıyor.

   Kitap mü-kem-mel. Bir sürü bölüm var ve annenin (Sara), babanın (Brian), avukatın (Campbell), Anna'nın ve işin içine giren bir kaç karakterin ağzından anlatılıyor. Olay farklı bakış açılarıyla gelişiyor ve her bölüm çok etkileyici bitiyor. Kitap çizme alışkanlığım olsaydı tüm kitabı çizebilirdim. 

    Filmi daha önce izlediğim için aynı olduğunu fark etsem kitabı alır mıydım bilmiyorum ama iyi ki almışım. Şimdiye kadar okuduğum en iyi kitaplardan biriydi. 

  Kitabın sonu çok güzeldi. Ben filmi izlerken sonunu tahmin etmiştim ve o kadar etkilenmemiştim. Kitapta da olayın gerçek yüzü beni çok etkilemedi açıkçası ama sonu filmden farklıydı. 


                         



Kitap Yorumu // Bir Genç Kızın Uyuşturucu Günlüğü

    ''Bir Genç Kızın Uyuşturucu Günlüğü'' de yakın zamanda okuduğum ve beğendiğim kitaplardan. Kitap yanımda olmadığından klasik bookcloude instagram fotoğraflarımdan çekemiyorum ama kitabın kapağı, tipi, basımı her şeyi çok güzel. Goodreads puanı 3.75 gibi bir şey. Ben 4 veriyorum. 

   Kitabın konusu başlığından da anlayabileceğiniz gibi 15 yaşında bir kızın uyuşturucuyla tanışması ve bağımlı olma süreci.

     Kitap bu olayları gerçekten yaşamış biri gibi yazılmış. Her günün tarihi var ama bazı günler için ''nerede, nasıl yazıldığı belli değil, minik kağıt parçalarına yazılmış'' deniliyor. Kitabın en etkileyici tarafı bu. Aslında kitabın yazarı Beatrice Sparks diye bir terapist. Gençlerin zararlı maddelerden uzak durmasını sağlamak için bağımlıların ağzından aşırı gerçekçi kitaplar yazıyor. Aynı yazarın alkol bağımlılığıyla ilgili bir kitabı da var sanırım ama Türkçeye çevrilmemiş. 

    Kitabın bazı bölümleri gerçekten çok abartı ama sosyal sorumluluk mantığında yazıldığı için oraları görmezden gelebiliyorsunuz. Bana göre kitabın en iyi yanı ana karakterin bizim gibi biri olması. Uyuşturucuya arkadaş ortamı yüzünden başlıyor, ailesiyle ya da okuluyla fantastik sorunları olduğu için değil. Kısaca hepimizin başına gelebilecek bir olay anlatılıyor ve bence bu yüzden herkesin okuması gereken bir kitap.